Kanlı oturumun perde gerisine Cumhuriyet ulaştı. AKP’li Bekir Bozdağ’ın saat 14.54’te orta vermesinden sonra olaylar şöyle gelişti. Ortanın akabinde partilerin küme başkanvekilleri hem TİP’li Ahmet Şık’a hem de AKP’li Alpay Özalan’a ceza verilmesini kıymetlendirdi. Birinci olarak iki isme de “sadece kınama cezası verilmesinin düşünüldüğü” kaydedildi. Lakin sonrasında muhalefetin bu teklife “Ahmet Şık kelamlı olarak bir sataşmada bulundu ancak karşılığında yumruklu bir hücum oldu. Burada cezalar birebir olmamalı” diyerek itiraz ettiği öğrenildi.
‘SARAY’DAN TELEFON’ İDDİASI
Toplantılarda muhalefetin Alpay Özalan için kınama yerine “oturumdan çıkarma” cezası istediği öğrenildi. Fakat iktidarın bu öneriyi kabul etmediği aktarıldı. İktidarın oturumdan çıkarma önerisi sonrası kendi içinde bir toplantı haline girdiğini söyleyen muhalefet kaynakları, “Önerimizden sonra iktidar milletvekilleri bir telefon görüşmesi yaptı. Muhtemelen Saray’dan bir talimat geldi. Geri döndüklerinde birden ‘Bu ceza olmasın, bir ceza vermeyelim’ dendi. Oturumu yönetmeye de Bekir Bozdağ yerine Numan Kurtuluş’un geleceği söylendi” argümanında bulundu.
MUHALEFET REST ÇEKTİ
Bunun üzerine muhalefetin reaksiyon gösterdiğini aktaran kaynaklar şu tabirleri kullandı: “Muhalefet küme başkanvekilleri üç saat temas içindeydi. İktidarın cezasızlığa giden bir hali olunca da küme başkanvekilleri tüm milletvekillerini dışarı çıkarıp basın açıklaması yapacaklarını söyledi. Yani bir rest çekildi ve toplantıdan çıkıldı. Bu sırada kendi ortamızda muhalefet olarak yapabileceğimiz basın açıklamasını düşündük. İktidar da kendi ortasında durumu kıymetlendirdi. Son olarak Bekir Bozdağ bir orta daha verdi ve Numan Kurtulmuş’un küme başkanvekillerini geriye çağırdığını söyledi. Bu görüşmenin sonucunda da tekrar hem Özalan’a hem de Şık’a kınama cezası verilmesi kararlaştırıldı.” Öte yandan AKP’li Özalan’ı kendi partisinin temsilcilerinin de eleştirdiği lakin “Ama Ahmet Şık da ağır konuştu, kışkırttı” gibisi sözlerle kendisini savunduğu kaydedildi.